16 Aralık 2011 Cuma

YAŞASIN KIBRIS, TÜRKİYE VE YUNANİSTAN HALKLARININ KARDEŞLİĞİ / YILMAZ GÜNEY


Dost­la­rım,
Siz­le­rin şah­sın­da,
Bü­tün Yu­nan hal­kı­nı yü­rek­ten se­lam­lı­yo­rum!..

Be­nim si­ne­mam, ezi­len hal­kı­mın ba­rış ve mü­ca­de­le çığ­lı­ğı­dır. Ve bu­gün bu çığ­lık, dev­rim ve de­mok­ra­si mü­ca­de­le­si­nin bir so­lu­ğu ola­rak, bü­tün dün­ya­da yan­kı­la­nı­yor.

Ba­na gö­re sa­nat bir si­lah­tır. Bu si­la­hı iyi ku­llan­ma­lı­yız. Ki­mi za­man bir şi­ir, bir şar­kı, kit­le­le­rin di­lin­de, za­lim­le­rin ka­le­le­ri­ni te­mel­le­rin­den sar­san, onu yı­kı­ma ha­zır­la­yan bir güç olur. Siz­ler bu si­la­hı çok iyi kul­lan­dı­nız ve hal­kı­nız bu si­lah­la­rı sa­vaş ara­cı ola­rak ken­di ya­şam­la­rı­nın bir par­ça­sı ha­li­ne ge­tir­di­ler. Me­li­na Mer­cury, Fa­ran­du­ri, Te­odo­ra­kis, Rit­sos, Va­si­li­kos, Gav­ras ve bir­çok sa­nat­çı, fa­şiz­me kar­şı mü­ca­de­le­nin sem­bol­le­ri ola­rak, ak­lı­mı­za ve yü­re­ği­mi­ze ya­zıl­dı­lar. Şim­di de be­nim hal­kım, bir za­man­lar Yu­nan hal­kı­nın geç­ti­ği acı­lar ve di­re­niş­ler köp­rü­sün­den ge­çi­yor.

Hal­kım ve dü­şü­nen bü­tün in­san­lar için Tür­ki­ye bir ce­za­evi­dir. Ka­bus şa­to­su­dur. Tür­ki­ye’nin en de­ğer­li ya­zar­la­rı yar­gıç önün­de. Öm­rü­nün uzun yıl­la­rı­nı ce­za­ev­le­rin­de ge­çir­miş olan Aziz Ne­sin, yi­ne teh­li­ke­de. Üye­si bu­lun­du­ğum Ya­zar­lar Sen­di­ka­sı yar­gı­la­nı­yor. Ve ay­nı za­man­da bin­ler­ce in­san ölüm ve ağır ce­za teh­dit­le­ri al­tın­da. Ulu­sal ve de­mok­ra­tik hak­la­rı için di­re­nen Kürt hal­kı ezi­li­yor. Ama ye­nil­me­ye­ce­ğiz, tes­lim ol­ma­ya­ca­ğız, ka­za­na­ca­ğız. Çün­kü hal­kı tü­ket­mek müm­kün de­ğil­dir.

Be­nim hal­kım, sa­de­ce si­lah­lar­la de­ğil, şi­ir­ler­le ve şar­kı­lar­la da dö­ğü­şür. Nâ­zım Hik­met’in şi­ir­le­ri, en ka­lın, en acı­ma­sız taş du­var­la­rı del­me­yi ba­şar­dı, yü­rek­le­re ve bi­linç­le­re ulaş­tı. Os­man­lı des­po­tiz­mi­ne kar­şı mü­ca­de­le eden Pir Sul­tan, hâ­lâ tür­kü­le­ri­miz­de ve mü­ca­de­le­miz­de ya­şı­yor. Bü­yük Kürt şa­iri Ci­ger­hun bu kav­ga­nın bir par­ça­sı­dır. Eğer ben, bu mü­ca­de­le ge­le­ne­ği­ne ye­ni bir hal­ka ek­ler­sem, ne mut­lu.

Dost­la­rım,
Bu­ra­da­ki top­lan­tı, Tür­ki­ye, Kıb­rıs ve Yu­nan halk­la­rı­nın de­mok­ra­si, ba­rış ve kar­deş­lik is­te­ği­nin bir ifa­de­si­dir.

Eğer bu­gün, ik­ti­dar fa­şist cun­ta­nın elin­de de­ğil de, hal­kın elin­de ol­say­dı, de­mok­ra­tik bir halk ik­ti­da­rı­na sa­hip ol­say­dık iki ül­ke ara­sın­da teh­li­ke rüz­gar­la­rı de­ğil, ba­rış ve kar­deş­lik rüz­gar­la­rı eser­di; Kıb­rıs iş­gal al­tın­da ol­maz­dı. An­cak ina­nı­yo­rum ki, fa­şist cun­ta­yı hal­kı­mız yı­ka­cak­tır. Ege ba­rış ve kar­deş­lik gö­lü ola­cak­tır. Çün­kü ha­ya­tı se­ven, dans eden ve şar­kı söy­le­yen hal­kı­nız hal­kı­mın dos­tu­dur. Ve ba­na gös­te­ri­len sı­cak il­gi ve des­tek de, as­lın­da, hal­kı­nı­zın hal­kı­ma gös­ter­di­ği dost­lu­ğun ifa­de­si­dir.

Ar­ka­daş­lar,
Ni­co­sia Film Ku­lü­bü ta­ra­fın­dan dü­zen­le­nen “Kıbrıs-Türkiye-Yunanistan Halkları Kardelik Haftası”nı, en iç­ten dev­rim­ci duy­gu­lar­la se­lam­lı­yo­rum.

Böy­le­si bir haf­ta­nın be­nim için an­la­mı, ge­nel ola­rak bü­tün dün­ya­da, özel ola­rak da Kıb­rıs, Tür­ki­ye ve Yu­na­nis­tan’da, halk­la­rın bir­li­ği­ne düş­man­lık­tan ya­rar uman kış­kır­tı­cı an­la­yı­şa ve bu an­la­yı­şı sis­tem­li bir bi­çim­de kit­le­le­re ya­ya­rak, on­la­rın bir­bir­le­ri­ne kar­şı kuş­ku ve gü­ven­siz­li­ği­ni ve düş­man­lı­ğı­nı sağ­la­ma­ya ça­lı­şan her tür­den em­per­ya­list­le­re ve on­la­rın iş­bir­lik­çi­le­ri­ne kar­şı mey­dan oku­ma­dır. Bu ne­den­le­dir ki, ken­di ül­kem­de as­ke­ri fa­şist dik­ta­tör­lük ve iş­bir­lik­çi bur­ju­va­zi ve her tür­den ge­ri­ci­ler­le de­rin­leş­ti­ril­me­ye ça­lı­şı­lan Rum hal­kı­na düş­man­lık duy­gu­la­rı­nı, sos­yal şo­ve­niz­mi, halk­la­rın bir­bir­le­ri­ne gü­ven­siz­lik duy­ma­la­rı­na ya­ra­ya­cak her tür­den gi­ri­şi­mi nef­ret­le la­net­li­yo­rum. Çün­kü ina­nı­yo­rum ki, dün­ya pro­le­tar­ya­sı­nın ve ezi­len halk­la­rın sos­yal kur­tu­lu­şu için, mil­li­yet far­kı gö­zet­mek­si­zin, tüm iş­çi­le­rin ve ezi­len halk­la­rın bir­li­ği­ne ih­ti­ya­cı­mız var­dır.

Yi­ne bu ne­den­le­dir ki, Yu­na­nis­tan ve Kıb­rıs’ta, Tür­ki­ye halk­la­rı­na kar­şı düş­man­lık duy­gu­la­rı­nı yay­mak is­te­yen ve bun­dan ya­rar uman, ka­rak­te­ri ve ulus­la­ra­ra­sı da­ya­nak­la­rı Tür­ki­ye’de­ki­ne ben­ze­yen si­ya­sal ve sos­yal güç­ler var­dır. On­la­rı da, ay­nı bi­çim­de, ay­nı duy­gu­lar­la la­net­li­yo­rum. Halk­la­rın bir­li­ği, kar­deş­li­ği ve da­ya­nış­ma­sı­nı en­gel­le­yen her en­gel mut­la­ka yı­kıl­ma­lı­dır… yı­kı­la­cak­tır da!
 
Açık ve acı bir ger­çek­tir ki, Kıb­rıs’ın bir bö­lü­mü, 1974 Tem­muz’un­dan bu ya­na Türk Or­du­su’nun iş­ga­li al­tın­da­dır.

İş­ga­lin kal­dı­rıl­ma­sı ve her iki mil­li­yet­ten halk­la­rın ba­rış için­de bir ara­da ya­şa­ma­sı için adil ve ka­lı­cı bir çö­zü­mün bu­lu­na­bil­me­si, ulu­sal eşit­siz­lik­le­re son ve­ri­le­bil­me­si, em­per­ya­list güç­le­rin de­ne­ti­min­de, bur­ju­va­lar ara­sı bir an­laş­may­la sağ­la­na­maz. Ka­lı­cı ve adil bir çö­züm, an­cak pro­le­tar­ya ön­der­li­ğin­de, halk­la­rın or­tak mü­ca­de­le­si ile sağ­la­na­bi­lir… Halk­lar ara­sın­da­ki ba­rış, halk­lar ara­sın­da düş­man­lık ya­ra­tan sos­yal kay­nak­lar ku­ru­tul­ma­dan sağ­la­na­maz.
Kıb­rıs ve Yu­nan halk­la­rı­nı, hal­kı­ma duy­du­ğum sı­cak ve sar­sıl­maz sev­gi­nin ate­şi ile ku­cak­lı­yo­rum.
Ya­şa­sın Kıb­rıs, Tür­ki­ye ve Yu­na­nis­tan halk­la­rı­nın kar­deş­li­ği!..

Kah­rol­sun iş­gal!..

Halk­la­rın ger­çek dost­luğu ve barış için, bütün dün­yanın iş­çileri ve ezilen halk­ları, bir­leşiniz!..

19 Ocak 1982’de Yunanistan’da yapılan bir toplantıdaki konuşma.

0 yorum:

Yorum Gönder