8 Kasım 2011 Salı

Olay­la­ra sı­nıf ba­kış açı­sıy­la yak­la­şan Yıl­maz Gü­ney, bir sa­nat­çı­nın ni­te­li­ği­ni be­lir­le­me­de de so­ru­na bi­lim­sel yak­laş­mak­ta­dır…

O, bir sa­nat­çı­nın ni­te­li­ği­ni de sı­nıf ba­kış açı­sıy­la ele al­mak­ta, ga­yet ber­rak ta­vır ta­kın­mak­ta­dır:
“Ge­nel an­la­mıy­la sa­nat­çı­nın ni­te­li­ği­ni be­lir­ler­ken, top­lum­sal pra­ti­ği­nin, ya­ni si­ya­sal ve kül­tü­rel ça­lış­ma­la­rı­nın, top­lum­sal tu­tum ve iliş­ki­le­ri­nin ve eser­le­ri­nin han­gi sı­nıf­la­rın hiz­me­tin­de ol­du­ğu­na bak­ma­lı­yız. İş­çi sı­nı­fı­nın, yok­sul köy­lü­lü­ğün so­run­la­rı­na, top­lum­sal kur­tu­luş mü­ca­de­le­si doğ­rul­tu­sun­da hiz­met edi­yor­sa, emek­çi kit­le­le­rin ey­lem­le­riy­le ya­kın­dan il­gi­le­ni­yor­sa, on­la­rın dev­rim­ci sı­nıf bi­lin­ci­ni yük­sel­ti­yor­sa, bu ey­lem­le­re mad­di ve ma­ne­vi des­tek olu­yor­sa, dev­rim­ci ruh ve ka­rar­lı­lı­ğı­nı ka­bar­tı­yor­sa, on­la­ra bü­tün dün­ya emek­çi­le­ri­nin kar­deş­lik duy­gu­la­rı­nı gö­tü­rü­yor­sa, bi­lim­sel sos­ya­liz­min ide­olo­ji­si ve te­ori­si­ni ken­di­si­ne kla­vuz edi­yor­sa, bu sa­nat­çı pro­le­ter dev­rim­ci bir sa­nat­çı­dır. Ek­sik­le­ri, za­af­la­rı, yet­mez­lik­le­ri ol­sa bi­le hal­kın sa­nat­çı­sı­dır.
Gü­zel­lik­le­ri, bil­gi­le­ri, ye­te­nek­le­ri, sa­nat­la­rı ve eser­le­riy­le­ve en önem­li­si top­lum­sal iliş­ki­le­riy­le bü­yük bur­ju­va­zi, bü­yük top­rak ağa­la­rı ve bü­yük top­rak ka­pi­ta­list­le­ri­ne, soy­gun­cu ve vur­gun­cu­la­rın her tür­den sı­nıf çı­kar­la­rı­na, giz­li ya da açık, do­lay­lı ya da do­lay­sız top­lum­sal da­ya­nak­lar oluş­tu­ra­rak hiz­met edi­yor­lar­sa, kit­le­le­rin sı­nıf mü­ca­de­le­si­ne yö­nel­me­le­ri­ni en­gel­le­yen, ha­fif­le­ten, on­la­rı söz, ya­zı, mü­zik, de­meç, şak­la­ban­lık, gös­te­ri, top­lan­tı vb. ça­lış­ma­la­rıy­la, sı­nıf çı­kar­la­rı­nı sa­vun­ma­ya de­ğil de kö­le­lik uz­laş­ma­la­rı­na ça­ğı­rı­yor­sa, ya da uz­laş­ma­la­rı­nı ko­lay­laş­tı­rı­yor­sa, sa­nat ça­lış­ma­la­rı­nı ve ün­lü ol­ma­nın avan­taj­la­rı­nı sö­mü­rü­nün ni­te­li­ği­ni göz­ler­den giz­le­me­ye ya­ra­ya­cak bi­çim­de su­nu­yor­lar­sa, bu sa­nat­çı­lar öz iti­ba­riy­le kar­şı­dev­rim yan­lı­sı­dır­lar, özün­de halk düş­ma­nı­dır­lar. Bun­lar ken­di ara­la­rın­da da, ge­ri­ci, fa­şist, tu­tu­cu gi­bi sı­nıf­la­ma­lar­la ay­rı­la­bi­lir­ler. Fa­kat dev­ri­me kar­şı bir­le­şir­ler.” (2) 
Bu ko­nuş­ma­sı­nın de­va­mın­da; ta­ri­hi ola­rak, dün­ya ça­pın­da ge­li­şen top­lum­sal ve si­ya­sal ha­re­ket­le­rin ka­pi­ta­liz­min güç­le­riy­le sos­ya­liz­min güç­le­ri­ni kar­şı­kar­şı­ya ge­tir­di­ği­ne vur­gu ya­pan Yıl­maz Gü­ney, sa­nat­çı­lar­dan muğ­lak de­ğil, net ta­vır ta­kı­na­rak saf­la­rı­nı be­lir­le­me­le­ri­ni ta­lep et­mek­te­dir. Bu bağ­lam­da ilk aşa­ma­da sor­du­ğu so­ru şu­dur:
“Ken­di­le­ri­ni üne, pa­ra­ya ka­vuş­tu­ran emek­çi kit­le­le­rin ya­nı mı? 
Yok­sa hal­kın sır­tın­dan ge­çi­nen bur­ju­va­zi­nin, top­rak ağa­la­rı­nın ya­nı mı?”
Yıl­maz Gü­ney saf­laş­ma­yı bu ge­nel­lik­te bı­rak­mak­tan ya­na de­ğil­dir. O, emek­çi kit­le­le­rin sa­fın­da gö­rü­nen, söy­lem dü­ze­yin­de sos­ya­lizm­den dem vu­ran­lar ara­sın­da da son tah­lil­de sa­fı emek­çi­ler­den, sos­ya­lizm­den ya­na ol­ma­yan­la­rın var­lı­ğı­nın bi­lin­cin­de­dir. Bu ne­den­le o, emek­çi saf­lar­dan ya­na ol­du­ğu­nu söy­le­yen sa­nat­çı­la­ra şu so­ru­yu yö­nelt­mek­te­dir:
“Re­viz­yo­nist, re­for­mist bir ide­olo­ji ve si­ya­set mi?
Her tür­den opor­tü­nizm mi?
Yok­sa Mark­sizm-Le­ni­nizm mi?
Ka­ba­ca so­run bu­dur.” (3)
Evet, bur­ju­va­ziy­le pro­le­tar­ya ara­sın­da or­ta bir yol yok­tur. Bu iki ana­yo­lun dı­şın­da­ki ta­li yol­lar so­nu­çta bu iki yol­dan bi­ri­ne bağ­la­nır, ona ge­çiş­te hiz­met eder. Bu­nun bi­lin­cin­de olan Yıl­maz Gü­ney, emek saf­la­rın­da ol­du­ğu­nu söy­le­yen sa­nat­çı­la­rın ana hal­ka­yı tam ola­rak, sım­sı­kı kav­ra­ma­la­rı­nı is­te­mek­te­dir. O, bu­nun yo­lu­nun da Mark­sizm-Le­ni­nizm bi­li­mi­ne sa­rıl­mak­tan ge­çi­ti­ği­ni açık­ça or­ta­ya koy­mak­ta­dır.


Güney Dergisi


0 yorum:

Yorum Gönder